Türk Kızı Egolu Mu?

1. Her Ülkenin Erkeği Kendi Kadınından Şikayetçi
Aslında sadece bizde değil, dünyanın her yerinde erkekler kendi kadınlarından şikayet ediyor. Amerikalılar kadınlarının obez ve aşırı feminist olmasından yakınıyor, İngilizler de benzer şekilde kendi kadınlarını hem şişman hem de itici buluyor. Hintli erkekler, Hintli kadınların aşırı egolu ve paragöz olduğundan dert yanıyor. Yani mesele sadece “Türk kadını” değil, her erkeğin kendi toplumunda böyle bir sıkıntısı var.
Bunun sebebi de çok basit: ortalama erkeğin cinsel piyasadaki değeri düşük. Çoğu sıradan erkek, sürekli yeni kadınlarla takılabilecek, ilgiyi üzerine çekebilecek kapasitede değil. Doğal olarak da başarısız olan çoğunluk, suçu kadınlarda buluyor. “Kadınlar kezban” demek, “ben yetersizim” demekten çok daha kolay geliyor. Bu yüzden birçok erkek, kendi ülkesinde iş yapamayınca yabancı ülkelerde şansını deniyor. Turist olmanın verdiği egzotiklik, ona ekstra avantaj sağlıyor.
Tarihte bile savaşların en büyük sebeplerinden biri buydu: yeni kadınlara ulaşmak. Erkekler, başka köylere ya da ülkelere saldırarak sadece toprak ve ganimet değil, aynı zamanda kadın da elde etmeye çalışıyordu. Bugün savaşmıyoruz ama benzer mantık devam ediyor; erkekler farklı ülkelerde kadınlarla tanışmaya çalışıyor.
2. Türk Kadını Egolu ve Kezban mı?
Ben de yıllar önce sosyal medyada Türk kadınlarını “egolu ve kezban” diye eleştirmiştim. Kadınlarla şansım pek yaver gitmediği için öfkemi onlara kusmuştum. Bu, çoğu erkeğin geçtiği bir süreçtir. Kadınlardan ilgi görmeyen erkek, otomatik olarak “kadınlar sorunlu” diye düşünür.
Ama gerçekte mesele şu: kadınların herkese güler yüz göstermesi gibi bir zorunluluk yok. İlgisini çekmeyen erkeğe mesafeli davranması gayet normal. Hele ki yıllarca yapışkan ve yılışık tiplerle uğraşmak zorunda kalmışsa, doğal olarak sert bir savunma mekanizması geliştiriyor. Birçok Türk erkeğinin fazla ısrarcı ve yapışkan davranması, kadınları daha mesafeli olmaya zorluyor.
Evet, Türk kadını batıya göre daha sert ve mesafeli olabilir. Ama bu “ego” değil, daha çok dirençtir. Eğer bu direnci kıracak seviyedeysen sana farklı davranır. Eğer kıramıyorsan, sana “egolu” gibi gelir. Yani aslında mesele kadınlarda değil, sende bitiyor.
“Kezbanlık” meselesine gelince… Bu, genelde sosyal zekâsı düşük, kültürel olarak gelişmemiş kadınlarda görülen bir durum. Basit bir selamı bile yanlış yorumlayan, aşırı tepki veren ya da dedikodu malzemesi yapan kadınlar gerçekten kezban davranışı sergiliyor. Ama bu durum tüm kadınlara mal edilemez.
3. Kadınları Suçlamak Seni Geriye Götürür
Kadınları suçlamak kolaydır ama faydasızdır. “Kadınlar şöyle, kadınlar böyle” diye şikayet etmek seni ileri götürmez. Tam tersine, zihnini zehirler ve seni daha da başarısız yapar. Oyunda başarılı olmak istiyorsan kadınları sevmek zorundasın. Kadınlarla vakit geçirmekten keyif almıyorsan, onlarla sağlıklı ilişkiler kuramazsın.
Kendine şu soruları sormalısın: İyi görünüyor muyum? Fit miyim? Kendimi geliştirebiliyor muyum? İnsanlara değer katıyor muyum? Bu sorulara dürüstçe cevap veremiyorsan, sorun kadınlarda değil sende olabilir.
4. Kaliteli Erkek Kaliteli Kadın Çeker
Hayatta basit bir kural var: dengi dengine. Sen kaliteliysen, kendini geliştirmişsen, zaten kaliteli ortamlara girersin ve daha iyi kadınlarla tanışırsın. Ama sen kendine yatırım yapmamış, sıradan bir adamsan, doğal olarak kalitesiz kadınlarla karşılaşırsın.
5. Kadınların Sınıfsal ve Kültürel Yapısı
Kadınların davranışlarını belirleyen en önemli etkenlerden biri sosyo-ekonomik sınıf ve kültürel seviyedir. Alt sınıftan gelen kadınlar genelde daha sert, daha maskülen davranabilir. Çünkü yaşadıkları ortam onları öyle şekillendiriyor. Orta sınıf kadınlar daha ölçülü ve kibar olurken, üst sınıfta ise bazıları çok gelişmiş, bazıları ise sadece parayla var olmaya çalışıyor.
Özetle, her kadın aynı değil. Eğitim, kültür, aile yapısı, vizyon ve sosyal çevre gibi faktörler büyük fark yaratıyor. Sen de bu farkı görecek bakış açısına sahip olursan, hangi kadının sana uygun olduğunu kolayca anlarsın.
DAHA FAZLASI İÇİN TIKLA